Son yıllarda dünyamızda birçok sorun patlak vermeye başladı. Z kuşağı olarak biz, bu problemlerin tam olarak içine doğduk. Kadın-erkek eşitsizliği, eğitimde fırsat eşitsizliği, gelir eşitsizliği, açlık ve bence en önemlisi iklim değişikliği…
İklim krizinin büyük bir sorun olduğunu algılayabilecek olgunluğa ulaştığım zamandan beri buna nasıl çözüm bulunabilir diye düşünüyorum. Son zamanlarda fark ettim ki, küresel büyüklükteki bu soruna çözüm bulmanın belki de tek yolu, bireysel farkındalık yaratmak.
Peki bireysel farkındalığı nasıl yaratırız? Bu yazıyı okuduğunuza göre iklim krizi hakkında endişelisiniz ve siz de “Bu soruna nasıl çözüm bulurum?” diye düşünüyorsunuz. Bence iklim krizine bir çözüm bulmak istiyorsanız önce kendi hayatınızda bir şeyleri değiştirmelisiniz: Mesela plastik kullanımını sıfıra indirgemek. Arz-talep dengesini hepimiz biliriz. Biz plastik talebinde bulundukça (plastik kullandıkça) daha fazla plastik üretilecek. Biz plastik kullanımını azalttıkça plastiğe daha az talep olacak ve daha az plastik arz edilecek, böylece en çok sera gazı emisyonuna yol açan sektörlerden biri olan plastik sektörü daha fazla büyüyemeyecek.
Bireysel yaşamımızda değiştirebileceğimiz bir başka şey de su tüketimi. Birçoğumuz farkında olmadan ihtiyacımız olandan fazla su harcıyoruz, dişlerimizi fırçalarken musluğu açık bırakıyoruz, duş almak için 5–6 dakika yeterken 15 dakika boyunca duş alıyoruz, bulaşıkları hem sudan geçirip hem de bulaşık makinesine atıyoruz ve farkında olmadan litrelerce suyu israf ediyoruz. Sadece dişlerinizi fırçalama esnasındaki su tüketimimize dikkat etsek bile yılda ortalama 10.900 litre su tasarrufu sağlamış oluruz. Duş süreleri, bulaşık yıkamak derken tonlarca su israfını önleyebiliriz.
Bir bireyin hayatından plastiği çıkarması ya da su tüketimini azaltması tabii ki çok büyük bir etki yaratmaz ancak büyük değişimler küçük adımlarla başlar. Küresel bir değişim istiyorsak önce bireysel değişimler yapmalıyız.
Ben bu doğrultuda ne mi yapıyorum? Öncelikle daha önce bahsettiğim değişimleri ben de hayatımda uyguluyorum. İklim değişikliğini fark ettiğim günden bu yana olabildiğince kendimi bilgilendiriyorum. Şu ana kadar iklim krizi, karbon emisyonları, plastik tüketimi, geri dönüşüm gibi birçok konuda sayısız makale okumuşumdur. Ancak bu bilgileri sadece kendime saklamıyorum. Eylül 2019'dan beri neredeyse her cuma “İklim için okul grevi!” diyerek çevremdekileri bilinçlendirmek için grevlere katılıyorum. Bireysel farkındalık yaratma evresini tamamlayıp artık toplumsal farkındalık yaratmak için çabalıyorum.
